Bakan Varank 13. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu Açıklaması

Endüstri ve Uygulayım Bilimi Bakanı Mustafa Varank, dünyanın az daha tamamını etkileyen olaylarda Türkiye’nin kazan-kulaklı ilkesine dayalı, adaletli ve herif odaklı benzeri diplomasi süreci yürüttüğünü belirterek, “Türkiye, bütün zorluklara karşın, diline, dinine, ırkına bakmaksızın eksiksiz dünyaya koku olmaya devam ediyor.” dedi.

Bakan Varank, 13. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ciddi gelişmelerde büyükelçilerin bile desteğiyle sorunun değil çözümün bire bir parçası olarak öne çıktığını vurguladı.

Muhacir sorunu, abuhava krizi, durgunluk beklentisi ve bölgesel gerilimler kabilinden dünyanın neredeyse tamamını etkileyen olaylarda Türkiye’nin kazan-kulaklı ilkesine dayalı, adaletli ve âdem odaklı bir diplomasi süreci yürüttüğüne dikkati çeken Varank, “Türkiye, bilcümle zorluklara karşın, diline, dinine, ırkına bakmaksızın yekpare dünyaya dem olmaya devam ediyor.” ifadesini kullandı.

Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve Hariciye’nin özverili çalışmalarıyla, değerler diplomasisi anlayışından ödünleme vermediklerine bel ederek, şöyle konuştu:

“Yeri geldi on yıllardır süren işgallere akıbet verecek adımları atabildik, yaşanacak âdemiyet dramlarına bariyer olabildik, tam dünyayı gözdağı fail teröre karşı biricik başımıza uğraş ettik. Rusya- Ukrayna savaşında hepimiz gördük. Devletler kendi hesaplarının peşine düşmüşken, bir nice mevki ideolojik refleksler gösteriyorken, popülist tavırlar takınırken, hatta bazıları bu gerilimi tırmandırmaya çalışırken, Türkiye ilk günden bu yana bir noktada durdu, barışın ve diplomasinin bir tane savunucusu konumunda kaldı.”

Henüz bilahare hububat krizinin kabile gösterdiğini anımsatan Varank, on yıllardır temas uluslararası toplantıda sürdürülebilir kalkınmadan, açlıkla mücadelen bahseden devletlerin bu krizde etap atamadığına, Türkiye’nin ise tüm diplomatik yolları deneyerek sonuç aldığına dikkati çekti.

“Altyapıdan adam kaynağına çeşitli imkanlar oluşturduk”

Varank, dünyanın dört bir birlikte 250’den aşkın misyonda fariza eden büyükelçilerin, Türkiye’nin yükselen konumunun bildirme yakın şahitleri olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Zaman tarihi dönüm noktalarının serian hepsinde bundan sonra Türkiye var. Masaya eli boş oturmayan, manevra kabiliyetine topluluk, potansiyelinin ve gücünün farkında olan aynı Türkiye. Bağımsız bire bir siyasal iradeyle, hür dış politika tay tay arabası iddialı bire bir Türkiye. Elbette bu bağımsızlık iddiasının altını doldurabilmek, bu iddiayı daim hale haberdar etmek öyle kolay değil. Sadece politik arenada değil, sosyal, kazançlı, ilmî, teknolojik bütün alanlarda var olabiliyorsanız o iddianız sürdürülebilir oluyor. Devletin cemi aygıtlarıyla bire bir eşgüdüm içerisinde olması, ortak hedefler ve posta haritaları oluşturulması gerekiyor. Yoksa oyunun dışında kalırsınız.”

Vekillik adına Türkiye’nin bağımsızlık iddiasına inandıklarına, malumat, uran ve teknolojide bağımsızlığı rekzetmek için var güçleriyle çalıştıklarına işaret fail Varank, “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonuyla Türkiye’nin ciddi kitap ve teknolojilerin hemen pazarı değil üreticisi de olması üzere çalıştıklarını anlattı.

Varank, bu kapsamda altyapıdan üstyapıya, insan kaynağından finansmana erişime kadar mütenevvi imkanları oluşturduklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

“zamanında sunu cılız istihsal kabiliyetlerinin dahi olmadığı Türkiye zaman defans sanayisinde, otomotivde, parafin eşyada, çipo-çelikte Avrupa’nın liderliğine oynuyorsa, parasını verip alamadığımız, bakımını yaptırmak amacıyla mesafe beklediğimiz gemileri, uçakları, esmer araçlarını zaman yerli ve milli kabiliyetlerle üretebiliyorsak, biraz sene öncesine kadar bilyon dolar değerlemeyi aşan biricik bir Türk şirketi yokken, bugün ‘unicorn’ sayımız 6’ya ulaşmışsa, dünyada Türk markalarından bahsedebiliyorsa, ecnebi basın ‘Türkiye teknolojide zahir Avrupa’nın yıldızı oldu?’ manşetlerini atıyorsa, tıpkısı hayalden öteye geçemeyen feza yolculuğunda bugün Ay Misyonunu, domestik ve milli melez roketlerimizi, uzaya göndereceğimiz Türk vatandaşını konuşabiliyorsak, işte bu, ülkeler tarihi açısından bodur sayılabilecek 20 yılda hayata geçirdiğimiz sayımsız envestisman ve proje sayesindedir. Adeta sıfırdan inşa ettiğimiz girişimcilik, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi sayesindedir.”

“Başarımız felek eseri değil”

Kovid-19 salgını ve hazırlık zincirlerindeki kırılmaların Türkiye’ye sunduğu okazyon pencerelerini sunu pir şekilde değerlendirdiklerini söyleyen Varank, bu başarının kader eseri gelmediğini, ülkenin bu değiş ve inkılap sürecini önceleri okuyup hazırlıklarını yaptığını vurguladı.

Varank, bu kapsamda yaptıkları çalışmalara ve sağladıkları desteklere değinerek, şöyle devam etti:

“Akilane zamanda, akıllıcasına teknolojilere envestisman yaparak sanayi ve teknolojimizin geleceğini çizdik. Muharebe doktrinini kökünden değiştiren Türk insansız gelgel araçları, aha bu ekosisteme yapılan yatırımları sonucunda elde edilmiş yeryüzü mehabetli başarılardan biridir. 100 almanak markaların dönüşümü okuyamadığı dönemde doğuştan elektrikli otomobili piyasaya çıkaracak ülkemiz bu vizyonun avlu bulmuş halidir. Sabık hafta Cumhurbaşkanımız Togg’un fabrikasının 29 Ekim’dahi resmi açılışının gerçekleşeceğini, 2023’ün geçmiş çeyreğinde dahi Togg’un Türkiye’nin yollarında olacağını ilan etti. Dünyanın dört bir tarafında görev eden büyükelçilerimizin huzur ara bulucu namına Togg’u kullanması taraftarıyım. Türk mühendislerinin, teknisyenlerinin, girişimcilerinin kabiliyetlerini göstermenin yer domuzuna yollarından biri, mikro dışında üstünde Türk bayrağıyla süzülen Türkiye’nin Otomobili olacaktır.”

Türkiye’nin bölgesinin üste dünyanın istihsal üssü olma noktasındaki adaylığını herhangi bir güzeşte periyot pekiştirdiğini vurgulayan Varank, bu hedefe muvasala yolunda büyükelçilerin ülkenin kabiliyetlerini aktaracak, potansiyelini gösterecek birer mirat konumunda olduğunu dile getirdi.

“Üstlendiğiniz görev haddinden fazla kritik”

Varank, büyükelçilerden Türkiye’nin potansiyelinin faal tanıtımı noktasında destek beklediklerini belirterek, “Ülkemizin rekabetçi yatırım ortamını, çalımlı motivasyon sistemini, faik alt ve üstyapılara son dönemde yaptığımız yatırımları, kalifiye kayırıcı kaynağını eksiksiz dünyaya öncelemek mecburiyetindeyiz. Bu sayede ülkemize nitelikli anamal ve kalifiye âdem akışını hızlandıracağınızdan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.

Vekâlet namına aracısız ecnebi yatırımların hamisi konumunda olduklarını anlatan Varank, büyükelçilerden bulundukları ülkelerde gelişim fail, gelişim tahsis etmek isteyen, iş fırsatı arayan Türk şirketlerin evvel adresi olmalarını istedi.

Varank, gür ilgiler kurulan ülkelerle, çapraz yatırımlar ve ticaret hacminin arttığını, yeni hareket birliklerinin geliştirebildiğini belirtti.

Türkiye’nin serencam 20 yılda bitirme ettiği mesafeye meni fail Varank, şöyle konuştu:

“Tığ bu mesafeye gül bahçesinde yayan gelmedik. Seçkin makule vasilik odağına karşı balaban savaş vererek geldik. 20 yılda gelinen noktaların yansımalarını yeryüzü gür anlayan sizlersiniz. Bittabi ki tamam bağımsızlığın aynı bedeli var ve tığ bunun diyetini mütemadiyen ödüyoruz. Yeri geliyor, bilinmeyen degaje ambargolarla, siyasal ve konuşu kuşatmalarla yolumuzdan çevrilmeye çalışılıyoruz. Yeri geliyor, önemli ortaklıkların, müttefiklik değerlerinin dengelere kurban edildiğine şahitlik ediyoruz. Bundan Sonra bu durumlara karşı bağışıklığımız var amma yarınlara elan tedarikli kalkmak durumundayız. Bu bağlamda, duruşunuzla, çalışkanlığınızla, dirayetinizle siz büyükelçilerimizin üstlendiği görev çokça kritik. Tığ bildirme özellikle ülkemize, liderimize, milletimize ve tabiatıyla sizlere ve güveniyoruz.??????? Bittabi bu ülkeyi bu noktalara getirdiysek, Türkiye üretimde matlup benzeri büyüklük haline geldiyse, bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla yalnız üretimin değil iz açıcı teknolojilerin bile adresi olacak. Bunun sinyallerini şu anda alabiliyoruz.”

Share: