İsmail Kahraman’ın Rize’deki konuşmasına dair açıklama Açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Faziletkâr İstişare Müesses Başkanvekili ve TBMM 27. Başkanı İsmail Kahraman’ın sosyal iletişim araçları hesabından Rize’nin fethinin 561’inci yıl dönümü törenindeki konuşmasına dair izah yapıldı.

Alp’ın Twitter hesabından TBMM 27. Reislik Ofisi Basın Müşavirliği marifetiyle paylaşılan açıklamada, söz konusu törendeki konuşmanın aynı bölümünün, bütünün bağlamından ayrı kendisine haberleştirildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Sayın Kahraman’ın konuşmasında işaret ettiği kabil, Rus ordusunun engelleme ettiği toprakları infirak ederek ülkelerine dönmesi sırasında gelişigüzel muharebe olmamıştır. Bilindiği kabil 1916’üstelik Rus orduları, savaşarak girdikleri Rum topraklarından Çar idaresinin yıkıldığı, Komünist Lenin’in Rusya’nın lideri olduğu 1917 ihtilali sonrası çekildi. Rusya, bu tarihte İngiltere, Fransa ve İtalya ile olan birlikteliğinden ayrıldı ve ülkemizdeki işgale da son verdi. Tıpkısı şekilde yurdumuzu karışma eden ve dört sene topraklarımızda kalan müstevliler, Bir Numara Acun Harbi’ni sonlandırdıkları için İzmir’i 6 Eylül 1922 Çarşamba günü infirak etti. 9 Eylül 1922 Cumartesi haset ordumuz İzmir’e girdi. İşgal kuvvetleri 4 Teşrinievvel 1923 Perşembe günü İstanbul’dan ayrıldı, ordumuz ise 6 Ekim 1923 Cumartesi günü İstanbul’a girdi.”

Açıklamada, “Seçme yıl 2 Mart tarihi Rize’nin kurtuluşu olarak anılmakta, öğün üzerindeki ilçelerde da birer dönüş arayla o ilçenin halas günü kendisine kutlanmaktadır. ‘Esaretten tutsaklıktan kurtuldum’ diye hezel yapılmaz, fütuhat kutlanır. Tarihimiz fetihlerle doludur.” ifadeleri kullanılarak, şöyle denildi:

“Sayın Alp birlikte Rize’deki konuşmasında bu topraklarda 1071 Malazgirt Zaferi ile başlayan zaferlerimizin dökümünü yaptı, saydığı zaferleri 30 Ağustos Büyük Hücum Zaferi ile sonlandırdı, martir ve gazilerimizi rahmetle andı. Kurtuluş Mücadele’miz esnasında ayrıksı cephelerde ve gayrı devletlerle olan savaşlarda şüheda verdik. Tekmil şehitlerimizi rahmetle ve minnetle namahrem ediyoruz. Tarihi gerçekleri sanmak ve akilane söylemek elzemdir. Zaman tıpkısı bahir feneridir; geleceği gösterir, geçmişten dersler aldırır ve yaşanan ajanda dahi değerlendirme imkanı sağlar. Sayın Yiğit’ın dedesi Yemen’de, dayısı Sarıkamış’ta martir olmuştur. Bayrağımızdaki al renkte payı olan tıpkı aileden mevrut, ömrü manevi ve milli değerlere hizmet ve bağlılıkla eski bire bir zatı karalamak yahut kusurlu öncelemek vicdanları yaralar, yürekleri kanatır.”

Share: