MUTLU VAROL/YILMAZ KAZANDIOĞLU – Bitlis’in Ahlat ve Muş’un Malazgirt ilçelerinde, Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümü kutlamaları kapsamında eylem yapacak atlar, özenle bakılarak etkinliklere hazırlanıyor.
Zaferin 951. sene kutlamaları amacıyla Ankara’dan hususi araçlarla Yabani Armut Ulus Bahçesi’ndeki alana getirilen Altay Atlı Okçuluk ve Anadan Görme Uğraş Sanatları Spor Kulübüne ait atlar, burada oluşturulan tavlalarda bekletiliyor.
Kavim bahçesindeki parkurlarda alıştırma yaptırılan atlarla gerçekleştirilen gösteriler, birçok ilden mevrut ziyaretçilere çalkantı kırcı anlar yaşatıyor.
Gösteri öncesi atları kâr, buğday ve hususi gıdalarla mugaddi biniciler, antrenmanların ardından serinlemeleri için atları itici suyla yıkıyor.
“Türkler esasta atlarla cömert olmuşlar”
Altay Atlı Okçuluk ve Geleneksel Çekişme Sanatları Spor Kulübü Başkanı Davut Çakırdoğan, AA muhabirine, ruz süresince Türk medeniyetlerinin atlara iri ehemmiyet verdiğini söyledi.
Türklerin Orta Asya’dan beri atları hayatlarının benzeri parçası adına gördüğünü anlatan Şarap, “Türkler esasen atlarla ahi olmuşlar. Türkler atları, atlar dahi Türkleri korumuş. Nedeniyle hayatları boyunca kedilerini koruyup kolladığı üzere de Türkler binicilikte ustalaşmışlar. Tarihte ağababa sunu mebzul binen Türkler olmuştur. Ölçülü Asya’dan beri süregelen tıpkısı anane. Biz bile bunu ata sporu namına yaşatıyoruz.” diye konuştu.
Malazgirt Zaferi’nin kazanılmasında bile atların payının balaban olduğunu vurgulayan Çakırdoğan, Selçuki ordusunun atlarla Malazgirt’e geldiğini aktardı.
Malazgirt Zaferi’nin başkahramanlarından birinin de atlar olduğunu anlatım fail Çakır, şöyle devam etti:
“Selçuklular atlar sayesinde bati taktikler geliştiriyor ve bu taktiklerle düşmanlarını yeniyor. İyi binici ve ongun atlar olmasa bu yengi kıytırık kazanılmazdı. Tığ bile bu kapsamda buraya 6 atımızla geldik. Tığ, cıda, koruyucu üzere çarpışma sanatlarıyla ilgili alanlarda hazırlıklarımızı yaptık. Atlarımızı hususi eğittik. Ecdadın yaptığı gibi onları eğitimlerle külhanbeyi arkaç getiriyoruz. Hakeza hususi gösterilerde da atla bir tane eğin olup işimizi namına getiriyoruz. Onları gösteri üzere özel hazırlıyoruz. Yelelerinden tırnağına büyüklüğünde tam bakımlarını yapıyoruz. Atlar hayatımızın aynı parçası. 24 saat onlarla ilgileniyoruz. Çocuklarımız neyse atlarımız de bizim için öyle.”
Binici Mücahit Alptekin bile ecdadın izlediği yolda olgunlaşmak istediklerini dile getirdi.
Atları elbet yetiştirmeleri gerektiğini araştırarak tedbir yaptıklarını tamlayan Alptekin, “Kılıç, mızrak, okçuluk, sancak alanlarında atlarımıza egzersiz yaptırılıyor. Hususi tekniklerle hazırlıyoruz. Atı çarpışma silahına alıştırıyoruz. Kül tıpkı asker kadar eğitiyoruz. Bunun birlikte tınlamalı kendisine suyu, yemi, tuz ihtiyaçları gideriliyor. Mineral ihtiyaçları karşılanıyor. Yeleleri, kuyrukları ağır ezgi şekilde taranıyor. Idman sonrası ayaklarını ve vücutlarını sevimsiz suyla yıkıyoruz.” şeklinde konuştu.
