HDP Kayırıcı Umumi Başkanı Pervin Buldan, “2023 yılı bütçesinde repo ve çekişme lobisi olduğunu ama halkın, emekçilerin, işçilerin, kadınların, yoksulların ve emeklilerin olmadığını” savundu.
Buldan, partisinin TBMM Takım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Amasra’de yaşanan eroin kazasında tarifsiz tıpkısı kötü yaşadıklarını, bunun “katiyen bir kaza olmadığını” söyledi.
Amasra’nın, Soma, Ermenek, Zonguldak, Elbistan, Siirt ve Şırnak’ın devamı olduğunu belirten Buldan, yaşanan felaketlerin nedeninin denetimsizlik, cezasızlık, kar hırsı ve üretim baskısı olduğunu ati sürdü.
Sadece bire bir yıl içerisinde 1359 işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Buldan, yaşanan kazanın banko “şans planı” olmadığını dile getirdi. Buldan, “Bu, işçilerin canı ve hatır üzerinden yapılan kar ve sömürü planıdır. AKP Genel Başkanı ‘hamdolsun 24 saat geçmeden 41 şehidimize ulaştık’ şeklinde hafızalardan silinmeyecek bire bir izah elan yaptı. Allah’tan korkun, 41 can yaşamını yitirmiş ve sizin hesabınız onlara muvasala saati namına gözler önüne seriliyor. Keşki konuşmayın, keşke susun, keşke bu büyüklüğünde canın yitirilmesine utanmak duyun amma beyhude yere.” dedi.
“Gidecekler, göndereceğiz”
Pervin Buldan, 2023 yılı bütçe teklifinin TBMM’ye sunulduğunu, savunma adı altında düzenlilik harcamalarına ayrılan payın 468,7 bilyon liralık olduğunu belirtti.
Bütçe teklifinde ürem giderlerine ayrılan payın ise 565,6 bilyon teklik öngörüldüğünü vurgulayan Buldan, şunları kaydetti:
“2023 yılı bütçesinden cenk politikalarına ayrılan nasip, 2022 bütçesinin bilcümle 2 cellat. Faize alın olduğunu belirten erk, faiz lobisine dönüşmüş durumda. Repo giderlerine ayrılan rakamlardan bunu bile anlıyoruz. 2023 bütçesinde repo lobisi var, uğraş lobisi var amma el bulunmayan, emekçi bulunmayan, işçi yok, karı bulunmayan, yoksullar bulunmayan, emekliler yok. Bunun adı tabii kim zaruret bütçesidir amma tıpkısı adı henüz var; eğreti Abbas’ın azimet bütçesidir. Bu büyüklüğünde münhal ve kesin söylüyoruz. Gidecekler, göndereceğiz, bunların gidişinden apayrı çaremiz ve başka alternatifimiz elbette ki bulunmayan. Türkiye halkları kararını verdi; AKP, MHP iktidarını gönderecek. Bunu bile tümce hakeza bilsin.”
Buldan, geçtiğimiz hafta kanunlaşan “dezenformasyon” yasasının, kendilerine göre ayrımsız “sansür” yasası olduğunu tabir etti.
“Bu yasayı, halkın yaşadığı sefalet ve yolsuzluklar konuşulmasın diyerek çıkardılar” diyen Buldan, yasanın “AKP ve MHP’yi koruma ve yaşatma yasası” olduğunu tez etti. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de dezenformasyonun bir tane ayrımsız kaynağı ve merkezi var, o dahi AKP ve MHP iktidarıdır. Neymiş kamuoyu, yalan haber dolayısıyla keder ve paniğe sürükleniyormuş. Tabiatıyla ki bu da dalavere. Kanun metninin kendisi da elhak yalanlarla meşbu. Esas imtina etmek, panik ve endişeye kapılan, iktidarın ta kendisidir. Gerçekler zaman yüzüne çıktıkça korkuyorlar, kaybedeceklerini biliyorlar ve bu yenilgi korkusu onları bu yasaları çıkarmaya itiyor. Ne yasayı çıkarırlarsa çıkarsınlar öz çöküşlerini durduramayacaklar. Kazanç ve yolsuzlukların ortaya çıkmasını asla engelleyemeyecekler. Bizleri, demokratik kamuoyunu, bağımsız milletvekili basını ve halkı susturmaya güçleri katiyen yetmeyecek. Mütekellim, itiraz fail, sorgulayan ve hesap soran tıpkısı toplumu, demokratik siyaseti karşılarında görmeye devam edecekler. Hakikatler ve sosyal medyanın gücü karşısında banko yenileceksiniz. Yürüttüğünüz nazik hile propagandanız, Twitter’ın 280 karakteri karşısında sodyum klorür buz olmaya devam edecek.”
