Osmaniyeli Azık Toptancısı: “Asgari Ecir Yükselse Ne Yükselmese Ne? 2 Bin 750 Lirayken Tümce Elan Şen Geçiniyordu”

SENET DEMİRCİOĞLU

Osmaniye’birlikte 12 yıldır besin toptancılığı yapan Mehmet Ükünç, asgari ücrete yapılan artışla ilgili “Minimum ücret yükselse hangi ya birlikte yükselmese ne? Eğer asgari ücret 2 bin 750 lirada kalsaydı bundan elan iyiydi tümce memnundu, bayındır geçinebiliyordu, rahattı. Neden, çünkü minimum ücrete remiks deyince fabrikalar acilen düğmeye basıyor filhakika. bu arada hangi oluyor? Stokçular, elinde malı olanlar depolamaya çalışıyor” dedi.

Osmaniye’dahi 12 yıldır global ve pejmürde azık satışı fail esnaf Mehmet Ükünç, sektörde gravite içerisinde olduklarını tabir etti. Ükünç, şunları söyledi:

“HERKESİN MADDİ DURUMU HADDINDEN FAZLA DÜŞÜK”

“12 senedir Osmaniye’üstelik toptan besin üzerine işletme sahibiyim. Sattığımız ürünlerde ayrımsız nevi çoğunda bile kötülük ediyoruz. Zaman 50 kilogramlık toz şeker hastalığı sattığımız nicelik 910 liralık girişi var bize, fabrikada bu 847,5- 850 teklik. Bize yetişene büyüklüğünde 910 liraya alıyoruz, 920-930 TL rakamlarda satıyoruz. Gayrı marketlerde kurumsal marketlerde bunun torbası 1100 teklik 1080 lira. Tığ burada hangi kadar şizoit maliyet altına gitmeye çalışıyoruz bunun spotunu yapmaya çalışıyoruz. Hangi büyüklüğünde haleldar olursa yurttaş faydalansın zira harcayabilecek olan insanlarımız var, yapamayacak insanlarımız var zira herkesin maddesel durumu şu zaman çok düşük.

ASGARİ ÜCRETE ZAM GELİYOR DERHÂL MAHSULAT ZAMLANIYOR

Asgari sevap ne büyüklüğünde 8 bin 500 liralık birlikte olsa esasen bile tek öz rapor etmiyor çünkü gelişigüzel cins minimal ücrete remiks gelmeden ilk 1 hafta öncesine kolanın kolisini 125 TL’ye sattığımız rakamdı, şu anki sattığımız nicelik 152 teklik 45 kuruş bize girişi var. Biz bu ticarette uymazlık mı ediyoruz kar mı ediyoruz? Suyun söz temsili kolisini 1 teklik, 1,5 teklik rakamlarla satıyoruz, bunun rastgele hususta 1 palette 64 adet ürün var. Aynı palet nişane satıyorsun 2 bin lira dünyalık bağlıyorsun, kazancın 50 liralık. O da zaten tıpkısı aşındırmak söylüyorsun 80- 90 lira. Dükkanın işyeri kirası doğrusu yüzde 25 para şişkinliği diyorsun ama hareket yeri dükkan sahipleri o şekilde demiyor. Diyor ki, ‘beni o ilgilendirmez’ diyor, evet ‘çık’ ya ‘kendim geleceğim’ diyor. Bu kabil bahaneler üreterek burada insanlar kıygın oluyor.

“ASGARİ ÜCRET ARTMASA BUNDAN İYİYDİ”

Vatandaş burada mağduriyet yaşıyor. O yüzden tığ burada, arıtıcı söz gelimi 210-214 liralık kurumsal firmalar satarken biz burada 150 liraya satıyoruz, 160 liraya satıyoruz. Buraya giren vatandaşı yersiz hissetmek istemiyoruz, alsın götürsün diye niteleyerek vatandaşımızın yanındayız. Zaten müstelzim havari oluyoruz. Bu şekilde mevrut firmalarda bize faziletli çektiğinden yağlık bizim da gurur gücümüz namına biz üstelik zorlanıyoruz. Satışta olsun, müşteride olsun yurttaş pekâlâ mağdursa ben üstelik bire bir yurttaş yerine kıygın oluyorum zira değme burada benzeri kar amacımız çokça düşük, maliyetlerimiz baş döndürücü derecede erdemli, kar oranımız çok düşük. Bunu bize giren faturalarla, çıkan faturalar bütünü anlaşılan arasında. Tükenik minimal ücrete zam geldi, daha remiks gelmeden ilk zaten 1 koli kolalama bile 27,5 teklik bindirim geldi. Bu yurttaş elbet yapacak? 25 liraya alıyordu, minimal ücrete zam gelmeden ilk 22-23 liraya 1 adetini alıyordu şu dakika 30 liraya takanak. Minimum ecir yükselse hangi evet birlikte yükselmese hangi? Şayet minimum ecir 2 bin 750 lirada kalsaydı bundan elan iyiydi bütün memnundu, rahat geçinebiliyordu, rahattı çünkü neden siz remiks haberi minimum ücrete deyince fabrikalar bir anda düğmeye basıyor elhak. bu arada hangi oluyor? Stokçular elinde malı olanlar depolamaya çalışıyor, depoluyor depoluyor istifçi. Elinde söz misali 847,5 liraya şeker fabrikada çıkıyor.

“BİZ EZİLİYORUZ”

Ego bir esnaf olduğum halde ego fabrikadan TIR ile şeker hastalığı alamıyorum çünkü bana hangi diyor, ‘şu an ego veremem’ diyor, ‘sıra var’ diyor. Arıyorum aha 1 kamer bilahare. Fabrikayı Malatya’yı arıyorum, Türkşeker fabrikasını arıyorum, 50 kilo toz şeker hastalığı hangi kadar diyoruz im yazdıracağız bire bir TIR, ‘tamam beyefendi şu an üretimimiz namevcut, sıraya geçmeniz gerekiyor’ diyor. Biz burada mağdur oluyoruz, bu mağduriyetimizin yanında de on paralık kimse bizi korumuyor, savunmamızı yapmıyor. Bu yüzden de tığ eziliyoruz.”

Share: