CHP Işıklı Saylav Süleyman Bülbül, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye, “Özelleştirme İdaresine ilişik raporlar 2014’ten beri Meclis’e geliyor ve değme raporda bu konuda hangi efsus kim ikaz var. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bu uyartı ve tespitleri değerlendirmeyecek mi? Özelleştirme İdaresi Başkanlığı illet değer tespit raporlarını açıklamıyor? Neyi, kimden saklıyorsunuz? Arakçılık mı oldu, yolsuzluk mu oldu, peşkeş mi çektiniz bu işler yapılırken? Bu olağan sorunun açık ayrımsız cevabını istiyoruz” diye konuştu.

TBMM Çekim ve Bütçe Komisyonu’nda Hazne ve Maliye Bakanlığı’nın stabil adisyon kanun teklifi ve 2023 yılı bütçe yasa teklifi görüşmeleri sürüyor.

CHP Mebus Süleyman Bülbül bütçe görüşmelerinde alay alarak özelleştirme politikalarını eleştirdi. Bülbül, “2002 yılından bu güne büyüklüğünde toplanmış 226 pres, ortamında HES’ler, JES’ler, fabrikalar var, özelleştirildi. 151 hisse satışı işlenmiş. 12 pare otel-sosyal bünye satışı var. Bunların ortamında Mütekait Sandığı’nın, o dönüş olan Mamure Bakanlığı’nın, Karayolları’nın içtimai tesisleri var. 2 bin 915 geçim satışı olmuş. Taşınmazların toplamı 4 bin 571. İçinde şeker fabrikalarının, Sümer Holding’in, Azamet Demir Yolları’nın varlıkları ve maliye hazinesi varlıkları var. Sadede sağlık bey/ahit bedeli 16 bilyon 269 milyon 26 bin 754 TL yapıyor. Dolar bazında 4 milyar 352 milyon 863 bin 316 dolar yapıyor” diye konuştu.

“363 DEVIR OLMUŞ VE HİÇBİR ÖZDEK DEĞİŞMEMİŞ”

Icra Vekili Nebati’yi ve AKP iktidarını eleştiren Bülbül, “Bu sayılar hem ülkeyi karış karış şüphesiz sattığınızı belgelemek üzere büyük hem de birazdan, usulsüzlüğün boyutunu gözler önüne boşlamak üzere yüce. Geçtiğimiz yıl, Özelleştirme İdaresi’nin ortamında bulunduğumuz 2022 yılı bütçesini ve 2020 yılı kesme hesabını 12 Kasım’da görüşmüşüz. 363 çağ ergin ve hiçbir madde değişmemiş” dedi.

“KAÇA SATILDI, ARADAKİ FARK NEDİR?”

Sayıştay’ın raporuna yöneltme yapan Bülbül, şunları söyledi:

“Geçen yıl ‘Özelleştirme İdaresi Başkanlığı türlü sektörlerde çok sayıda özelleştirme uygulamasını slayt tıpkısı şekilde gerçekleştirdi’ diye niteleyerek açıklamada bulundunuz. Oysa 2020 Sayıştay Raporu’nun 34’üncü sayfasında şöyle benzeri belirgi tespit edilmişti: ‘Özelleştirme işlemlerine ilişkin ayar tayin sonuçlarının kamuoyuna duyurulmaması.’ Bu özelleştirdiğiniz şeker fabrikaları, TÜRK TELEKOM, SEKA ve özelleştirilen kurumlara biçilen derece neydi, kaça satıldı, aradaki fark nedir; bunları hiç kimse, budun bilmiyor etmek.

“DERECE TESPİT SONUÇLARININ AÇIKLANMASINI YASA EMREDİYOR”

Kanun hükmü zahir ve net benzeri şekilde derece belirleme sonuçlarının açıklanmasını emretmekte. Sayıştay 7 yıldır bunu açıklayın diye uyarmakta. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çadır devleti değildir; hukuk devletidir. Öncelikle hukukun gereğinin hesabına getirilmesi gerekir. Kanuna uymamak; Sayıştay’ın uyarısını umursamamak hangi eylemek? Özelleştirme İdaresi’hangi ilgili raporlar 2014’ten beri Meclis’e geliyor ve her raporda bu konuda ne efsus ki ihtar var.

“HIRSIZLIK MI OLDU, YÖNTEMSIZLIK MU OLDU, PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLDİ BU İŞLEMLER YAPILIRKEN?”

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bu uyarma ve tespitleri değerlendirmeyecek mi? Özelleştirme İdaresi Başkanlığı hastalık değer tayin raporlarını açıklamıyor? Neyi, kimden saklıyorsunuz? Hırsızlık mı oldu, yöntemsizlik mu oldu, peşkeş mi çekildi bu amal yapılırken? Bu cılız sorunun kemiksiz bire bir cevabını istiyoruz. Bu tespit sonuçları nedir?”