Türkiye’nin bakırcılıkta az kentlerinden birisi olan Erzincan’da, patika unutulmaya yüz tuttu

Türkiye’nin bakırcılıkta dar kentlerinden birisi olan Erzincan’da, iz unutulmaya beniz tuttu

Kalık asır ilk bu şehirdeki her 10 gençten 8’i unutulmaya beniz tutan meslekten geçimini sağlıyordu

Bakırcılık mesleğiyle uğraşanlar celal memuru maaşının 3 katını kazanıyordu

1976’üstelik başladığı bakırcılıkla ticaretini genişleten ve şehrin arka düzem hisse senedi adamlarından birisi durumuna mevrut Tanoğlu, uğraşı yerine bakır işlemeciliğini sürdürüyor

ERZİNCAN – Natamam asır evvel Türkiye’nin bakırcılıkta dar kentlerinden birisi olan Erzincan’da, günümüz da bu patika unutulmaya beniz tuttu. 70’lerde herhangi bir 10 gençten 8’i bakırcılıktan geçimini sağlayıp, devlet memuru maaşının 3 ceberut henüz çok para kazanırken 2000’li yıllardan bilahare bundan sonra çırak de bulunamıyor. 1976’da başladığı bakırcılıkla ticaretini genişleten ve şehrin peş düzem gelişim adamlarından birisi durumuna mevrut Erzincan Ticaret ve Uran Odası Başkanı Ahmet Tanoğlu, eskiye özlemini hobi namına bakır işlemeciliği yaparak gideriyor.

Erzincan’bile mahdut kalan bakır ustaları, hediyelik kayıt ve günce mutfak gereçleri kullanımlarıyla kaybolmaya beniz tutmuş bakırcılığı yaşatmaya çabalama gösteriyorlar. Bakır aş damı eşyalarına ilginin herhangi bir sabık aktarılma azalması ile gelişigüzel unutulmaya beniz tutan bakır ürünleri, geçtiğimiz pandemi sürecinin etkisiyle ve sağlığın ehemmiyet kazanmasıyla gelişigüzel gine azda olsa istem görmeye başladı.

Daha metin olması dolayısıyla Erzincan’ın binlerce almanak geçmişine ışık markajcı bakır mahsulat bundan sonra şehir dışından gelen vatandaşların tercihi oluyor.

“Bakırcılıkla başladığı ticaret hayatında şehrin dal düzem gelişim adamlarından birisi oldu”

Bakırcılığın günümüzde bundan sonra kaybolan meslekler arasında olduğunu belirten Erzincan Tecim ve Endüstri Odası Başkanı Ahmet Tanoğlu, “Bizim çocukluğumuzda, ilkokulu bitirdikten bilahare ortaokula gittiğimiz devir yaz aylarında sürekli bakırcıların yanındaydık. O zaman Erzincan’de asıl çığır bakırcılıktı. Erzincan’de gelişigüzel 10 kişiden 8’i bakırcıydı. 1982’da yanımda etkin eş sayısı 100 kişiydi. 1976’birlikte başladım ben bakırcılığa. 1976’dan 1982’e büyüklüğünde yanımda 40-50 kişiyle çalıştık. Erzincan ekonomisinin yüzde 70’i bakırcılıkla istihdam ediliyordu. O zaman devlet memurunun 3 katıda aylık alına biliniyordu. İnsanlar bakırcılığı haddinden fazla önemsiyordu. Bağımlı kim ant geçtikçe insanların açılım, görüşleri değişti. Bizim zamanımızdaki kabilinden hediyelik eşyalar dilek görmüyor daha çok. Bakırın alternatifleri da çok bundan sonra. Erzincan bakırcılığı baya geriledi. Şuanda fail arkadaşlarda var onları bile tebrik kartı ediyorum. Erzincan bakırını ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bakır afiyet açısından dahi en iyisi. Bakır mutfak eşyalarında pişen kemirmek, çaydanlıkta kaynayan çayı, semaveri henüz bile içimli, dosdoğru. Günümüzde bunlar artık henüz efor. Krom artık, alüminyum bundan sonra bunlar daha süssüz olduğu amacıyla bunlar tercih ediliyor. Meğerse sağlık açısından bakırın yerini hiçbiri tutmuyor.

2022 yılındayız geriye döndüğümüzde özeleştiride yapmamız geçişsiz. O günün şartlarında bugünü düşünemedik. Erzincan’de bakırcılık geriye gitti. Bakırcılığı bozuk günlerine getirmek amacıyla bazı girişimler, destekler yapılması geçişsiz. Bakırcılık umum sanatı istediği üzere de insanları ayrımsız araya ilam etmek lazım. Günümüzde insanları tıpkı araya getirmekte çokça zor. Günümüzde berber çırağını bulamıyorsa, demirci şakirt bulamıyorsa bakırcı nasıl bulacak. Erzincan’da eskiden 4 bin yaşama bakırcılıkta çalışan âdem vardı” diye niteleyerek konuştu.

Share: