Zelzele bölgesine giden akademisyen Kırtel: “17 Ağustos’un beş katıdır”

Zelzele bölgesine giden öğretim üyesi Kırtel: “17 Ağustos’un ilkokul katıdır”

SAKARYA Sarsıntı bölgesinde incelemelerde bulunan SUBÜ Sarsıntı Çalışmaları Aplikasyon ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Akademisyen Osman Kırtel, “7.8 büyüklüğündeki depremin, azami ivme değeri yani yüzeyde oluşturduğu yapılarla ilişik etkiyi rapor fail değer, 17 Ağustos depreminin ilkokul katıdır ululuk yerine. Bu depremde hele Kahramanmaraş ve Hatay’da kim yapılar, 17 Ağustos depremlerindeki değerin beş katına maruz kalmıştır” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra bölgeye anbean incelemelerde kâin Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Yer Sarsıntısı Çalışmaları Aplikasyon ve Araştırma Merkezi ekibi, izlenimlerini “Deprem Bölgesi İzlenimleri ve Sakarya” konulu programda paylaştı. Programda, DAMER Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Osman Kırtel, Müdür Muavini Dr. Akademisyen Gökhan Dok, SUBÜ İnşaat Mühendisliği talim üyeleri Doç. Dr. İsa Vural ve Dr. Öğretim Üyesi Ulvi Sarıbıyık, ‘Geoteknik Yorum, Strüktürel Kıymetlendirme, Malzeme ve İşçilik’ başlıklarında yer sarsıntısı bölgesindeki izlenimlerini anlattı.

“Maatteessüf öğrencilerimizden bir kaybımız var”

Meydana mevrut depremde bir öğrencinin hayatını kaybettiğini aktaran Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Mehmet Sarıbıyık, “Marmara Depremi ‘asrın felaketi’ diye niteleyerek adlandırılırken, eskimemiş bire bir felaketle ülkemiz yüz yüze kalmış oldu. Tığ Kılgılı Bilimler Üniversitesi yerine depremle ilişkin çalışmaları evvel günden itibaren çabuk ayrımsız şekilde başladık. O bölgede aracısız namına etkilenen 198 öğrencimizin olduğunu biliyoruz. Öğrencilerimize yegâne biricik ulaştık. Maalesef öğrencilerimizden aynı kaybımız var. Akademik personelimizin yakınlarından kayıplarımız var. Tabiatıyla kim Türkiye’nin seçkin durumunda bu teessürat hissedildi. Tığ üstelik ayrımsız şekilde hissettik bu acıları. Alelhusus Sarsıntı Araştırı Merkezimizin hocaları günlerce orada kaldılar. Zaman sizlerle o bölgede görmüş oldukları tecrübeleri ve bu tecrübelerin bile şehrimize yansımalarını aktaracaklar. Haddinden Fazla sayıda binayı bizzat incelediler. Bin 500 civarında binayı raporladılar. Öğüt almak son merhale bulunmaz. Korkuyoruz ki, orada yaşanılanların bir benzeri ayrımsız sonraki depremde dahi bire bir yerlerde yaşanacak kadar duruyor. Onun amacıyla bizim çabuk bire bir şekilde kararlar almamız, hızlı tıpkı şekilde analizör üretmemiz gerekiyor. Tabiatıyla ki işin uzmanı ve oraya revan arkadaşlarımızın bölgeyle ilgilendiren paylaşımları akıbet adım bulunmaz” dedi.

“18 bin deprem meydana geldi”

Depremin peşi sıra kıyamet bölgesine gittiklerini rapor eden DAMER Müdürü Dr. Akademisyen Osman Kırtel, “Gözlemlerde bulunduk. Böyle bir kırık sisteminde karada gerçekleşmiş ve kaydedilmiş sunma iri sarsıntı olarak şu an düşünülüyor. Etkilediği mıntıka olarak siftinlik çokça iri. Ülkemiz tıpkısı deprem fırtınasına düçar durumdaydı bu bir ay içerisinde. Hangi büyüklüğünde deprem oldu? Totalde büyük sarsıntı ve sonrası artçılarıyla gelişigüzel 18 bin pare deprem meydana geldi. Az Buçuk daha zaman geçtikçe sakinleşecek ülkemiz. Jeolojik açıdan ülkemiz zinde benzeri coğrafya. Jeolojik çatı açısından, etken benzeri coğrafya. O nedenle henüz yer bilimsel oluşumunu tekmil kendisine tamamlamamış. O yüzden bu kadar büyük depremler dahi ülkemizde meydana geliyor. Şu istatistik biraz majör; 2000 yılından 2023’e yani bu taban kadar diyelim yer sarsıntısı sayıları görülüyor. Burada şunu görüyoruz; ülkemizdeki depremsellik aslında yıllara göre artıyor. Yani benzeri artma söz konusu” diyerek konuştu.

“17 Ağustos depreminin ilkokul katıdır”

Kahramanmaraş depreminin 17 Ağustos depreminden elan deli dolu olduğunu tamlayan Kırtel, “Söz Gelimi Düzce depreminin ivme değeri, Kocaeli 17 Ağustos depreminin iki katıdır. Şu derece çokça önemlidir. 7.8 büyüklüğündeki depremin, maksimal ivme değeri yani yüzeyde oluşturduğu yapılarla ilgilendiren etkiyi ifade eden derece, 17 Ağustos depreminin beş katıdır azamet adına. Bu depremde hele Kahramanmaraş ve Hatay’da ki yapılar, 17 Ağustos depremlerindeki değerin beş katına maruz kalmıştır” şeklinde konuştu.

“Bunu demin mi konuşmamız geçişsiz?”

İnşaat Mühendisliği Bölümü Akademisyen Doç. Dr. İsa Vural, “Sahada yaptığımız gözlemde özellikle yeniden ediyorum. Gölbaşı’nı Sakarya’ya çok benzettim. Gölbaşı almak üzere zeminle dayalı yaptığımız incelemelerde şunu gördük. Dayanç ilave faktörü, temel taşı etkisi, sıvılaşma kaçınılmaz tıpkısı hamur oluyor. Zelzele var, bilimsel literatürde bunlar kayıtlı amma bunları kimi vakit göz ardı ediyoruz. Hepimiz makine alıyoruz, benzeri husus satın alıyoruz, rastgele şeyine bakıyoruz vesaire, milyonlarca TL mal veriliyor. Ev alıyoruz amma benzeri zelzele risk analizi, binayla ilişkin ayrımsız risk var mı, çözümleme düzenlemek veya bununla ilişik inceleme düzenlemek, araştırı fora etmek gündemimize gelmiyor. Ne ahit gündemimize geliyor? Sarsıntı oldu, binalar yıkıldı. Şişman tıpkısı dilek var şu anda. Eşimiz, dostumuz, hep soruyor. ‘Bizim çatı yıkılır mı?’ diye niteleyerek. Bunu demincek mi konuşmamız geçişsiz? Kullanmak lazım, mebzul bakmak lazım” ifadelerini kullandı.

Share: