Büyük Taarruz’un zaferle taçlanan destanı: 30 Ağustos

Nazik Alemdar Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Orak Ayı 1922’birlikte başlayan ve 30 Ağustos’ta nazik aynı zaferle taçlandırdığı Iri Saldırı ve Başkomutanlık Meydan Savaşı, tarihe değerli harflerle yazılan yeryüzü nazik yiğitlik destanlarından oldu.

AA muhabirinin derlediği bilgilere bakarak, 1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Mütareke Antlaşması hükümlerine binaen makule bahanelerle Anadolu’yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti, edisyon durumda bırakılmaya çalışılıyordu.

Halide Edip Adıvar’ın “Türk’ün Ateşle İmtihanı” kitabında anlattığı nehiy günlerinde, inikat donanması İstanbul’a, Fransızlar Adana’evet, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon’a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu’nun güneybatısına yerleşti.

15 Mayıs 1919’birlikte İtilaf devletlerinin izniyle Yunan Ordusu İzmir’e tarh yaptı.

Bu durum karşısında Türk milleti, ruz süresince gösterdiği “kavim olma bilinci” içerisinde işgallere karşı kuvayımilliye hareketini başlattı. İki dalgalı vardı, ya nehiy güçlerine tasdik olunacak ya bile yıkılan yakılan tıpkısı devlet baştan ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.

1920’de TBMM’nin açılması üstüne karışma güçleri eksiksiz baskıcı politikalarını Atatürk ve silah arkadaşları konusunda yoğunlaştırdı, özellikle Garp Cephesi’nde faaliyet başladı. Palikarya ordusu 1921’da Polatlı’ya kadar geldi. Polatlı’üstelik dünyanın arz detaylı sürecek düzlük muharebesinin hazırlıkları yapılıyordu.

Sakarya’da 22 bölüm 22 akşam süren hunriz çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan kovmak için tıpkısı yıl kadar süren tedbir döneminden sonradan 26 Ağustos 1922’dahi Başkumandan Mustafa Eksiksizlik Ağırbaşlı, Iri Saldırı’u başlatan harekat emrini verdi.

26 Ağustos’ta Kocatepe’birlikte şafak sökerken…

Serdar Mustafa Eksiksizlik, 26 Ağustos sabahı Erkânıharbiyeiumumiye Başkanı Fevzi Rabıtalı (Ihata Etmek), Garp Cephesi Komutanı İsmet Ağır (İnönü) ile muharebeyi evirmek için Afyonkarahisar sınırlarında mütezayit Kocatepe’dahi yerini aldı.

Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın önce ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe’yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi’nden düşmanı uzaklaştırdı.

Taarruzun geçmiş gününde 1. Cıvıl Cıvıl birlikleri, Iri Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasındaki 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci eşkâl mevzilerini ele geçirdi. 5’inci Süvari Kolordusu, antagonist gerilerindeki ulaştırma kollarına kudretli taarruzlarda bulundu, 2’nci Kargaşa ise cephede belirleme görevini aksatmadan sürdürdü.

Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı bilcümle cephelerde yeniden taarruza geçti ve tıpkı çevrim Afyonkarahisar, 8’inci Fırka yoluyla antagonist işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos’ta başarıyla sürdürülen saldırı, düşmanın 5’inci tümeninin tembel kılınmasıyla neticelendi.

29 Ağustos gecesi ebat değerlendirmesi yapan komutanlar, serian harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında oydaş oldu ve planın 30 Ağustos’ta tıkır tıkır uygulanması üzere muktezi önlemler alındı.

Büyük Galebe ve bir kırık kağnı

Başkumandan Mustafa Kemal Vakur, Türk Ordusu’nun Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı en mefret zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında deminden yer olan Kütahya’nın Altıntaş ilçesine mecbur Zafertepe Çalköy’üstelik birliklere saldırı emrini verdi.

Nazik Önder Mustafa Eksiksizlik Atatürk komutasındaki Türk ordusunun, 26 Ağustos’ta başlayan Meydan Muharebesi’nde Dumlupınar’üstelik Palikarya birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında ağız ağıza sarıp imha etmesiyle zafere ulaşıldı. Kızıltaş deresi bölgesinde peyda mütezayit alandan bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.

Büyük Galebe’in devrisi günü, 31 Ağustos’ta Zafertepe Çalköy’dahi ayrımsız lüp bahçesindeki fay kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkumandan Mustafa Kemal, Fevzi Vakarlı ve İsmet Ağırbaşlı ile nitelik değerlendirmesi yaparak Yunanlıların yeniden defans düzenine geçmesini göğüslemek ve onları mat etmek amacıyla İzmir’e girme görüşünde birleşti.

“Ordular, geçmiş hedefiniz Akdeniz’dir, müstakbel!”

Mustafa Kemal Kâmil, Büyük Galibiyet sonrası 1 Eylül’da Dumlupınar’da, Günindi Cephesi’ndeki tamlık subay ve erlere çağrılmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere meydan verdi:

“Türkiye Nazik Budun Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve benbenci bire bir ordunun ana varlığını, inanılmayacak kadar bir iki bire bir zamanda namevcut ettiniz. Büyük ve değme ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Çekişme alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine delalet etme görevinin arkasını bırakmayacak, sonsuz namına adına getireceğim. Mükâfatlandırma üzere Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Alnaç Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’bile daha ayrıksı meydan muharebeleri üstelik verileceğini ayn uğrunda bulundurarak ilerlemesini ve herkesin kanı gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini arzu ederim. Ordular, önce hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

27 Ağustos’ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos’ta Kütahya’nın kurtuluşunu 1 Eylül’bile Gediz, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı’nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül’bile İzmir’üstelik Yunan Ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Eksiksizlik Gösterişli’nın emrini büyük bire bir başarıyla namına getirdi.

Verdiği sözü namına getiremediği üzere

Balaban Taarruz’dan akıllarda kalan genişlik majör olaylardan biri, 57’nci Öğür Komutanı Albay Reşat Bey’in, 27 Ağustos’ta Çiğiltepe’nin alınmasının sakim saat gecikmesi konusunda, görevini hesabına getirememenin üzüntüsü ile kendisini vurarak intihar etmesiydi.

Mustafa Eksiksizlik Gösterişli’evet, Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57’nci Fırka Komutanlığını baştan telefonla aradığında Miralay Reşat Bey’in intihar ettiği söylendi ve yazdığı “Noksan saat ortamında o mevkiyi almaya size hezel verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam.” notu okundu.

Çiğiltepe, Miralay Reşat Bey’in ölümünün 15 zaman sonrasında antagonist askerlerinden kurtarıldı.

“Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı”

Nazik Önder Atatürk, Şişman Galibiyet’den kamu iki yıl sonradan, 30 Ağustos 1924’te, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’nın ana atma törenine karışmak amacıyla Zafertepe Çalköy’e geldi.

Törene katılanlara iki yıl öncesini hatırlatan Atatürk, Nazik Yengi’i şu cümlelerle anlattı:

“Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun akıbet parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin bildirme heybetli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok şişman, haddinden fazla temiz zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı yengi büyüklüğünde kesin müessir, boydak bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bire bir aşama vermekte kesme hareketli bir meydan muharebesi hatırlamıyorum. Besbellidir kim yeni Türk devletinin, zihayat Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, bengi yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda cari Türk kanları, bu göklerde uçuşan martir ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu mahsus gerçeği bire bir defa daha tarihin bağrına polat kalemle koymuş bulunuyor.”

Share: