Kocaeli’nin Koy ilçesinde cıvıl cıvıl evli çift, kızlarının rahatsızlanması üstüne jale köfteci dükkanını kapattı. İş yeri kapandıktan sonradan özel üretimleri olan bitkin suyu hayatlarında yıpranmamış aynı dönüm noktası oldu.

Kocaeli’nin Haliç ilçesinde diri Nagihan ve Erol Kazma çifti, çiğ köfte dükkanı işletirken gerçekten kızları Elif Züleyha’nın rahatsızlanması üzerine haftanın 3-4 gününü hastanede etmek zorunda kaldı. Tanısı birlikte konulamayan ve soluk değerleri daim düşük çıkan Elif Züleyha’nın durumundan periferi aile, gelişim yerini kapatıp Antalya’ya yurt kararı aldı. Kendilerini kısık bire bir sürecin içerisinde bulan eş, iş yeri kapandıktan sonra müşterileri marifetiyle telefon yağmuruna tutuldu. Jale köftenin beraberinde öz özel üretimleri olan harap suyu üzere daim talep aldılar. Bunun üzerine harekete geçen ocak harap suyunu evde üretmeye başladı. Temel Nagihan Kazma, âdeta kızına yaptığı aygın baygın suyunu içirdi. Harap suları sebebiyle koku değerlerinin normale döndüğünü gördü. Ev, bu durumdan yola çıkarak 100 metrekarelik bir imalathanede haşat suyu üretmeye başladı. Hiçbir ulama maddesi kullanmadan değme şeyin tabii ve probiyotik olmasına özen eden Kazma çifti, iş yerinin ve ürünün adını birlikte “Probiyotik Esas” koydu. Erol Kazma, hâlsiz suyunu sektörel bazda çoğaltma üstüne Türkiye’üstelik önceki olduklarını ve derece derece yavşak, salça kadar eskimemiş ürünleri dahi probiyotik aynı şekilde üretmeye başladıklarını söyledi.

“Evde kollar amacıyla yaparken bu girişimcilik başladı”

Kendisinin ürettiği haşat suyunu önceki geçmiş evde çocuklara yaptığını söyleyen Nagihan Kazma, “Bu işe çiğ köfte yaparak başladık. Daha sonraları çiğ köftenin yanında elan domuzuna ne ağırlama edilebilir diyerek düşünürken müşterilerimize aygın baygın suyu izaz etmeye başladık. Jale köfte işimiz bitmeme ederken basit kızımızın rahatsızlığı başlayınca orayı alıntılamak zorunda kaldık. Daha sonradan çok çok aygın baygın suyuna arzu gelince kalan paramızla bu imalathaneyi kurduk ve harap suyu yapmaya devam ettik. Evde kişi tabii ürünlerimizi, çocuklarımın de tükettiği ürünleri yaparken imalathanemizde almanak 80 tonu gördüğümüz rakamlar oldu. Önceki kendim evde dallar amacıyla yaparken sonradan bu şekilde bir girişimcilik başladı” dedi.

“Bitkin suyu hem çocuğumuza iyi geldi hem arzu gördü”

Kızlarının hastalığının yarık vermesiyle çiğ köfte işini artırmak zorunda kaldıklarını söyleyen ve aygın suyunun kendilerine tıpkısı sorti yolu olduğunu tamlayan asıl, “Kızımda tanısı koyulmayan benzeri anemi problemi vardı. O ahit çok aşkın hastaneye gidip karışmak zorunda kaldık. Çiğ köfte dükkanı, haddinden fazla ayrıntılı saatler çalıştırmayı gerektiren bire bir aksiyon yeriydi. Haftanın 3-4 günü hastaneye gidip katılmak imdi bizi çokça fazla yordu. Dükkanı kapattıktan sonra aynı dönme yaşadığımız Antalya’ya dönmeyi bile düşündük. Sonraları evde ürettiğim hâlsiz suyunun hem çocuğumuza ferah geldiğini hem dahi dilek olduğunu görünce siktirici benzeri sermayeyle burayı kurduk. İlerleyen zamanda burada istihdam oluşturmayı bile düşünüyoruz. İnşallah fabrikaya akla yatkın revan benzeri süreçte olduğumuza inanıyorum” diye konuştu.

Saf yollarla yaptığı besin takviyeleri kızını sağlığına kavuşturdu

Aygın suyunu baştan sona doğal yaptıklarını ve şahsen kişi çocuklarının sağlığında bile faydasını gördüklerine değinen Nagihan Kazma, “Kızımın rahatsızlığından periferi 3 sunum üniversiteye gittik, oralardan tek akıbet alamadık. Dördüncü gittiğimiz üniversitede huy tarafından çipo takviyesi yaptılar. Çünkü elan öncekilerde kavşak marifetiyle yapılan tedavilere karşılık vermedi. Ego da beraber katıksız akdiken sirkesi ve katıksız kızılcık sirkesiyle bu rahatsızlığına sağlamlaştırma yaptım. Özlük yaptığım sirkeleri gıda takviyesi olarak kullandım. Haddinden Fazla iyicene ayrımsız şekilde işe yaradı. 6 ay ilk yaptığımız tahlillerde de dem değerlerinin yükseldiğini gördük. Deminden çok şükür o rahatsızlığımızı aşmış durumdayız. bire bir kişi çocuğumuzda yaşadığımız bu olayı, bu iyilik sürecini herkese afişe etmek istiyorum. Saf yollarla da bu gibi” ifadelerini kullandı.

“Bitkin suyunu sektörel anlamda kimse üretmemişti”

Bitap suyunun elan ilk işletmelerde bardakla satıldığını ancak sektörel anlamda üretilmediğini öne süren Erol Kazma ise, “Tığ içerisinde probiyotik bakteri olan, dimdik, herif vücudu amacıyla lazım rastgele şeyi ortaya koymak istiyoruz. Bu sebeple çatı ayrımsız markamız olsun dedik ve 2019 yılında bu işe başladık. İlk etapta yemeden içmeden dermansız suyuyla başladık. Turşu suyunu kimse sektörel anlamda üretmemişti. ‘Acaba tığ ne icat edebiliriz’ diyerek düşünen milyonlarca koca arasından bize kader oldu. Biz ilk kez 330 ccl ve 1 litrelik turşu suyu ürettik. Bazı şanssızlıklar üstelik yaşamadık değil. 2020 yılında pandemi patlak verdi. Güneş Tacı olan insanlara argın sularımızdan verdik ve haddinden fazla olumlu ansız dönüşler aldık. Bunun müfit olduğunu duydukça tığ çıktı heyecanlandık. Dinleyerek kulağa yayılan bu sürecin peşi sıra demin insanlar, ‘Nezleyim, halsizim, boğazım ağrıyor’ diye niteleyerek gelip bizden bitap suyu tüketiyor” sözlerini kaydetti.

“Öz çocuklarımıza yedirip içirmeyeceğimiz ayrımsız şeyi satıp mülk temizlemek istemiyoruz”

Aygın suyunun sağlığa faydasının saymakla bitmeyeceğini anlatım fail Kazma, “Şu anda Kocaeli’da birçok markette, jale köftecilerde, balıkçılarda, kokoreççilerde varız. Yani esasta biz etin birlikte varız. Zira, etin yanı sıra ekşiyi ve tuzluyu seviyoruz. Ete şeker döküldüğünü gördünüz mü tek? O ahit etin beraberinde yiyintili içecekler hesabına yersiz meşrubat olsun. Jale köfte dükkanı işletirken müşterilerimiz, ‘Acısı eli nimetli olsun, ekşisi bereketli olsun, turşusu mübarek olsun, limonu verimli olsun’ üzere isteklerde bulunurdu. Dürüm yapıp veriyorduk meşrubat namına katık istiyorlardı. Ne oldu o büyüklüğünde yolsuz? Bütünü tatlıya döndü. Düşündük, dedik kim ‘Madem çiğ köfte uygunsuz seviliyor, o ant ekşisini artıracak ayrımsız husus bulalım’. Harap suyu serüvenimiz hakeza başladı. İnanıyoruz ki Haliç’birlikte doğan bu probiyotik ürünümüz önce Kocaeli’ye, bilahare Marmara’ya ve genişlik sonunda umum Türkiye’ye yayılacak. Çünkü bizim ölçümüz şu; tığ özlük çocuklarımıza yedirip içirmeyeceğimiz bir şeyi satıp para kısaltmak istemiyoruz. Tamamen doğal olsun istiyoruz. Bu düsturla, bu şiarla yola çıktık. Mülk gidermek herkesin hayali amma tığ geçmiş insanların verdikleri mal karşılığında sağlığını artıracak ürünler kazımak istiyoruz” cümlelerini dile getirdi.

“2 bin yıllık tarihimizde var olan turşu suyunun toprağını attık, yeniden bölüm yüzüne çıkardık”

Hâlsiz suyunun Türk tarihinde ve kültüründe da majör bire bir yeri olduğunu belirten Erol Kazma, “Nişancı ahzetmek için adam tescili yapmaya çalışırken enteresan hususlar bile yaşadık. Aygın suyu aynı standarda bağlanmamış. ‘Sektörde ilkiz’ dememizde kim misyon bile bu aslında. Bitap suyunun bir standardı yok. Yani, ‘Aygın suyu üretirken şundan şu kadar, bundan bu kadar olmalı’ kabilinden bir şartnamesi namevcut. Şalgam suyunun üretiminde var örneğin. Biz, bitap suyuyla böyle bire bir kayran açtık gerçekte. Sakarya Üniversitesi Gıda Başkanlığı ile da probiyotik bakteri sayımıyla alakadar temasa girdik. Hatta orada Avrupa Birliği’nin hazırlamış olduğu bir girdisi çıktısı vardı. O müfredatın içerisinde dahi argın suyuyla alakadar bire bir yazı yok. Haddizatında, 2 bin yıllık tarihimizde var olan, atalarımızın, dedelerimizin içtiği bitap suyunun üzerindeki toprağı kaldırıp yeniden çevrim yüzüne çıkarttık. İnsanlar paket paket, koli koli harap suyu alıp evlerine götürüyorlar. Zira çok haşat. Zaman bir hastane masrafıyla değerlendirdiğinizde az daha bedavaya geliyor” şeklinde konuştu.

“Çıban hikayemiz ekşiydi amma geldiğimiz nokta keyif”

Üretimin ağız ağıza doğal olmasının yer ilgi ettikleri dideban olduğunun altını çizen Kazma, “Harap suyuna başlarken hikayemiz ekşiydi amma geldiğimiz dideban esenlik. Imdi seçme evde, her bünyede tığ hâlsiz suyunun olmasını istiyoruz. Aygın Baygın suyu kas spazmlarının birlikte önüne geçiyor. Söz Misali ev dışında ayak topu müsabakalarında futbolculara içiriliyor. Zira vücudun soğumasında de yoğun anlamda fayda sağlıyor. Ayrımsız birlikte biz aşındıran yahut hamız türevi kullanmadığımızdan çevre vücutta gereksiz ödem tutmanın birlikte önüne esbak oluyoruz. Harap suyunda sirkemizi ağız ağıza kendimiz yapıyoruz, Çankırı kayaç tuzu kullanıyoruz, mağaradan getirilmiş tuzlar kullanıyoruz. Sebzelerimizin hacısı hocası tarlalardan bütün, halden münfail sebzeler. Tamamen doğallığa dikkat ediyoruz ve bu anlamda da inanıyoruz kim şişman bir fabrikanın temeli Koy’birlikte 100 metrekarelik benzeri imalathanede atıldı” dedi. – KOCAELİ